23 Nisan 2015 Perşembe

UZUN VE DAĞINIK SAÇ MODELİ VAZGEÇİLMEZ Mİ ?


Özellikle gelişim döneminde kişilerin beden algısı günlük olarak değişebilir. Bugün beğenilmeyen bir bölge sonraki gün göze çok hoş gözükebilir.  Ancak bazı doğuştan kusurlar her zaman aynı olumsuz düşünceleri doğurur beynimizde. Kepçe kulak deformitesi gibi....



Kepçe kulak deformitesi okul çağındaki çocukların keyfini kaçıran bir bozukluk, arkadaşlarının değişik yakıştırmaları, toplum içinde işaretlenmeleri bazen oldukça can sıkıcı olabilir. Çoğu bu nedenle uzun ve dağınık saç modelleri ile kulaklarını saklamaya çalışıyor.Ama erkekler bu konuda tabi ki daha şansız çünkü her zaman uzun saç modelleri ile kulaklarını saklayamayabilirler.

Kepçe kulak onarımı mümkün bir bozukluk ve psikososyal gelişimin etkilenmemesi için okul çağından önce onarılmasını öneriyoruz. Kepçe kulak kulağın kafa derisi ile yaptığı açının artması ile oluşur. Kulağın üst kısmındaki kıkırdak kıvrımların yeterince oluşmaması, orta bölümdeki kıkırdakların aşırı gelişerek kulağı itmesi, kulak boyutunun normalden büyük olması bu deformiteye neden olabilir.

Kepçe kulak onarımında bu sorunları giderici yöntemler uygulanır. Kepçe kulak onarımı genel ya da lokal anestezi altında uygulanabilir. Kulak arkasından yapılan kesi ile kıkırdaklara ulaşılır kıkırdaklara şekil verilir, kulak ile saçlı deri arasındaki açıyı azaltıcı sabitleyici dikişler konulur. Gerekirse kıkırdak eksizyonları yapılır. Ameliyat sonunda kulak bandajı yapılarak ameliyata son verilir.

Ameliyattan sonra ilk gün kulakta ağrı olabilir ancak ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilir. İki gün sonra kulak bandajı çıkarılarak kulakların pozisyonunu destekleyici bandana takılır. İki hafta bu bandanın takılması önerilir. Kulakların tam olarak şekil alması 6 ayı bulabilir.

"Saçlarınızı özgürce toplayın"

Kepçe kulak ameliyatı sonrasında kişiler kendine güvenlerinin arttığını, toplum içinde kendilerini daha iyi ifade ettiklerini, daha özgür hareket ettiklerini belirtiyorlar. Kepçe kulak olumlu yönlerinin yanında tabi ki riskleri olan bir ameliyat.

Ameliyat sonrası kanama, enfeksiyon, şekil bozuklukları olabilir ancak bunlar kolayıkla kontrol altına alınabilir. En önemli komplikasyonu kulakların yeniden eski şeklini almasıdır. Ancak uygun hastaya uygun tedavi yöntemleri uygulandığında bu risk azaltılır.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanı

0 262 331 61 61

www.esteizmit.com















21 Nisan 2015 Salı

KOCAELİ'de ESTETİK CERRAHİ







"DAHA GÜZEL GÖRÜNMENİZE YARDIMCI OLMAK İÇİN BEKLİYORUZ"


Doğu Marmara bölgesinin merkezi konumundaki Kocaeli aynı zamanda Türk sanayisinin en yoğun yerleştiği ildir. Marmara bölgesinin birbirine bağlayan geçiş yolları üzerinde olması Kocaeli'nin bir diğer avantajı. İstanbul'un kalabalığından uzakta ama İstanbul'a hemen ulaşacak kadar yakın. Bu yüzden Kocaeli halkı boş vakitlerinde İstanbul'da geçirmeye alışkın. Özellikle alışveriş, sağlık gibi ihtiyaçlarını İstanbul'dan karşılamakta. Yıllar geçtikçe İstanbul trafiğinin yoğunluğu, maliyetlerin daha yüksek olması her sektörde yerel gelişimi olumlu etkilemiştir. Artık İstanbul'a gitmek hem maliyetli hem zaman israfı olarak görülüyor. Sağlık alanında da aynı durum geçerli.

Kocaeli'de kolaylıkla ulaşabileceği sağlık merkezlerini tercih etme eğilimi mevcut. Yerel sağlık merkezlerinin hızlı gelişimi, deneyimli ve alanında başarılı doktorlara sahip olmaları giderek daha fazla kişiye hizmet verilmesini sağlıyor.

Estetik Cerrahi alanında da Kocaeli bölgedeki en güçlü illerden biri. Çevre illerde deneyimli estetik cerrah sayısının az olması Kocaelini bu konuda daha cazip hale getiriyor. Bolu,Yalova, Adapazarı, Düzce gibi illerden Kocaeli'ye yoğun hasta akışı olmaktadır. Kocaeli'de gerek devlet hastanesinde, gerekse özel hastanelerde deneyimli cerrahlar mevcut. Özel klinikler ise yavaş yavaş yaygınlaşmakta. Estetik cerrahi müdahalesine ihtiyaç duyanların İstanbul'a gitmeden, butik bir ortamda tedavilerini yaptıracağı güvenilir merkezlerin Kocaeli'de olması, çevre illerdeki talepler de göz önüne alındığında,  ilimiz için çok önemli. Bu fikirden yola çıkarak geniş ekibimizle Esteizmit kliniğini kurduk.

  "Esteizmit kliniği kolay ulaşımı, deneyimli kadrosu , her anlamda hastaların konforuna yönelik modern tasarımı ile Kocaeli de estetik cerrahi alanında marka olmayı hedefliyor." 

Estetik cerrahi tıbbın bir dalı ancak doktor olmayan girişimciler tarafından geniş bir pazar ve tüketim metası olarak görülüyor. Bu nedenle sektörde yetkisi olmayan doktor, ya da doktor olmayan pazarlamacılar mevcut. Bu durum kişilerin güvenini olumsuz zedelemektedir. Özellikle İstanbul gibi bir metropolde denetimlerin yeterince yapılmaması ruhsatsız pekçok merkezin çalışmaya devam etmesine neden olmaktadır. Yetkisi olmadan estetik işlem gerçekleştiren kişilerin oluşturduğu kötü sonuçlar işini ciddiye alarak yapan estetik cerrahlara olan güveni de olumsuz etkilemektedir.
Neyse ki özellikle estetik cerrahi alanında ilimiz oldukça iyi cerrahlara sahip ve İstanbul'un yarattığı bu kafa karışıklığını yaşamak zorunda değilsiniz.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

0 262 331 61 61

www.esteizmit.com

17 Nisan 2015 Cuma

GÜZELLİK KANINIZDA "PRP"







PRP (Platellet Rich Plasma = Trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazma) 

PRP vücuttan alınan kanın bazı aktivatörler ile karıştırılarak özel tüplerde santrifüj edilmesi ile elde edilen büyüme faktörleri ve trombositten zengin kısmın yeniden vücuda enjeksiyonu işlemidir.

Trombositler ve serum içindeki büyüme faktörleri ciltte inflamasyon yaratarak kollagen sentezini aktive eder. Bu da cildin yenilenmesi tazelenmesi ile sonuçlanır. Ayrıca küçük alanlarda dolgu malzemesi gibi kullanılabilir.

PRP bir kök hücre tedavisi değildir ancak dolaylı olarak kök hücreleri uyarmaktadır. Citte oluşturduğu reaksiyon ile kök hücrelerin enjekte edilen bölgeye yönlenmesi aktive etmektedir. Böylece ciltte yenilenme süreci başlamaktadır.

PRP yüzde kırışıklık tedavisi, akne skarlarında, diğer skarlı alanlarda, leke tedavisinde kullanılabilir. Ayrıca saç köklerini canlandırır,saçı besler. Bu yüzden saç dökülmelerini azaltmaya yardımcıdır. Ayrıca saç ekimi uygulanmış kişilerde saç köklerinin beslenmesini sahaya tutunmasını artırır.

PRP kişinin kendi kanından elde edilen bir serum olması nedeniyle yan etki oluşturmaz. Allerjik bulgulara rastlanmaz. Uygulama bölgesinde şişlik morluk olabilir.

Seanslar halinde uygulanması uygundur. Genel olarak 2 haftada bir uygulanır. Mezoterapi dolgu uygulamaları ile birlikte kullanılabilir. 3-4 seans uygulandıktan sonra sonuç ortaya çıkar. Gerekirse 1 yıl sonra seanslar tekrarlanır.

PRP doğru kit kullanıldığında herhangi bir enfeksiyon riski taşımaz. Uygun kitler kişiye özel setler şeklinde üretilmektedir.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

0 262 331 6161


www.esteizmit.com

15 Nisan 2015 Çarşamba

BREAST AUGMENTATION



Breast augmentation the most popular aesthetic operation around the world according to current data of ISAPS. Breast shape and volume  are very important for woman because breast is seconder sexual organ of woman. The volume of the breast may be smaller then the normal size because development defects or as a result of weight loss/ breastfeeding.

Surgical details you need to know

  • İmplant type 
  • İmplant forms 
  • Placement place of the implants 
  • Surgical incision location 
  • İmplant size 
İmplant type : silicon gel implant or saline implant
İmplant forms : anatomic or round
Placement place of the implants: under the muscle, over the muscle,dual plane, fascial plane
Surgical incision type: İnframammarian, axillary, areolar

Surgical plan made according to the breast base diameter , the existing size and consistency of breast.

A health women over the age 18 is suitable candidates for breast augmentation.  Carefully consider the following factors so you can discuss them with your surgeon.

  • Bleeding tendencies
  • İnfections
  • Your healing capabilities which can affected by smoking , alcohol and medications.
  • Prior breast surgery 
  • Your overall health 

OP.DR.NURGÜL ALTUNTAŞ 

+90 262 331 61 61 

















13 Nisan 2015 Pazartesi

BOTOKSLA TATİLE HAZIRLANIN



Yaz aylarının yaklaşması ile görselliğin ön plana çıktığı bu mevsimde herkes kendini yenilemek ister. Tatilde çekilen fotoğraflarda daha pürüzsüz,kırışıksız,dinamik görünmeyi kim istemez. O zaman tatil öncesi kendinize bir botoks arası verin.

Botoks sanılanın aksine yılan zehiri değil Clostridium Botulinum bakterisinin toksinidir. Kasların çalışmasını durdurarak kas aktivitesi ile oluşan kırışıklıkların açılmasını sağlar. Botoks bir dolgu maddesi değildir enjeksiyon alanında dolgunluk yaratmaz. Önemli olan deneyimli kişiler tarafından gerekli dozda uygun bölgelere enjekte edilmesidir.

Uygulama yaklaış 10-15 dakika sürer, uygulama sonrasında özel bir bakıma ihtiyaç yoktur. İş ve sosyal hayatınız ahemen dönebilirsiniz. İlk günlerde enjeksiyon bölgesinde gerginlik hissedebilirsiniz ancak tam etki enjeksiyon sonrası 2.haftada ortaya çıkar. 

Botoks uygulamasının başarılı olduğunun göstergesi doğal mimikler bozulmadan kırışıklıkların ortadan kaldırılmasıdır. Botoks etkisi ortalama 6 ay kadar sürer, etkisi geçmeye başladığında yavaş yavaş kırışıklıkların geri döndüğünü farkedilir. Bu süre kişiden kişiye değişebilir.

Botoks kırışıklıkların ortadan kaldırılmasının yanıda terleme tedavisinde, ağız kenarındaki düşüklüklerin kaldırılmasında, gülerken dişlerin aşırı görünmesine neden olan dudak deformitelerinde kaş kaldırmada kullanılabilir.

İş ve sosyal hayatınız etkilenmeden kısa ve etkin bir yöntemle daha dinamik ve kırışıksız bir görüntüye sahip olabilirsiniz. Ayrıca botoks uygulanan hastalarda migren ataklarının oldukça azaldığı görülmüştür.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

0 262 331 61 61

 www.esteizmit.com

10 Nisan 2015 Cuma

ESTETİK CERRAHLAR KİMDİR?

"Estetik müdahaleler Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahlar tarafından uygulanmalıdır"

Daha güzel görünebilme arzusu eski çağlardan beri insanların değişmeyen tutkularından biri. Bu yüzden yaşlanmanın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve daha genç bir görüntüye sahip olmak için insanoğlu yüzyıllardır farklı çözümler bulmaya uğraşmıştır. Günümüzde daha güzel görünebilme arzusu ayrı bir bilim dalı halini alarak "estetik cerrahi"yi ortaya çıkarmıştır. Teknolojik gelişmelelere paralel olarak  cerrahi dışı veya cerrahi birçok seçenek iletişim olanaklarının yaygınlaşmasıyla insanlara pazarlanmaktadır. Zaten daha güzel görünebilmek için arayış içinde olan insanlar kendilerine uygun seçeneklere kolaylıkla yönlenmektedir.

Elbetteki talebin bu kadar fazla olması estetik cerrah olmayan doktorları, doktor olmayan sağlık personellerini, hatta hiç sağlık eğitimi almamış insanları cezbetmektedir. Ülkemizde son yıllarda karmakarışık hale gelen sağlık sistemi ile halkımız yetkisi olup olmadığına bakmaksızın estetik müdahalelere, uygun olmayan koşullarda ehliyetsiz kişiler tarafından maruz kalmaktadır. O yüzden hangi müdahalenin kimler tarafından yapılacağının iyi araştırılması gereklidir.

"Nasıl Estetik Cerrah olunur?"

Ülkemizde tıp fakültesi mezunları tıp doktoru unvanını alırlar ve pratisyen hekim olarak çalışabilirler. ÖSYM tarafından düzenlenen TUS 'ta (tıpta uzmanlık sınavı) başarılı olanlar tercih ettikleri dallarda üniversite hastaneleri veya sağlık bakanlığına bağlı eğitim araştırma hastanelerinde uzmanlık eğitimlerine başlarlar. Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlık eğitimi 5 yıl devam eder, bu süre boyunca asistan doktor olarak çalışan hekimler yüzlerce ameliyata katılır ve yine yüzlerce ameliyatı kendileri uygularlar. Uzmanlık eğitimi boyunca bilimsel faaliyetlerde bulunurlar, gündüzleri poliklinikte veya ameliyathanede çalışırlar ve ağır koşullarda gece nöbetlerine devam ederek acil hastalarla ilgilenirler, gerekirse gece boyunca ameliyat yaparlar. 5 yıllık eğitim süresi boyunca estetik veya plastik cerrahi müdahalesine ihtiyaç duyan binlerce hastayla karşılaşırlar. Uzmanlıklarının son yılında bilimsel gelişmelere katkıda bulunacak bir konuda kapsamlı bir tez hazırlayarak uzmanlık sınavına girerler. Alanında deneyimli hocalardan oluşan beş kişilik juri karşısında sözlü sınavda başarılı olanlar Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı unvanını almaya hak kazanırlar  ancak diplomalarını kullanamazlar. Sağlık bakanlığının belirlediği kadrolar arasından kura sonucu belirlenen  bir hastanede 2 yıl uzman doktor olarak mecrubi hizmet yapmak zorundadırlar. Genellikle ailelerinden ayrı geçirdikleri bu zorlu dönemin sonunda serbest çalışabilme yetkisi alırlar.

Bu kadar uzun ve yorucu bir sürecin ardından hakettikleri Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı unvanını farklı branşlardan hekimler veya hekim olmayan kişiler ne yazık ki 3-4 haftalık sertifikalar ile kullanabilmektedir. Bu Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi hekimlerine yapılan ciddi bir haksızlıktır. 

Ülkemizde "medikal estetik hekimi" , "estetik hekimi" ,"estetisyen", "güzellik uzmanı" gibi unvanlar kullanılarak uygun olmayan koşullarda estetik cerrahların yapması gereken müdahaleler uygulanmaktadır. Ancak sayılan bu sözde dallarda herhangi bir uzmanlık eğitimi sözkonusu değildir. 2008 yılından itibaren bu sözde dallardaki sertifikalar da geçerli değildir. Sağlık bakanlığının bu konudaki önlemleri ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Bu yüzden halkın farkındalığını sağlamak için meslek odaları ve dernekler mücadele etmektedir. Yetkili olmayan kişilerin insan vücudu üzerinde müdahale yapma hakkını kendilerinde bulmaları, halkın yeterince bilgilenmemiş olmasında yararlanarak bunu alenen ve  yaygın bir şekilde yapmaları aslında önemli bir halk sağlığı sorunudur. 

"Estetik müdahale yaptırmadan önce"

Estetik cerrahi müdahale düşünüyorsanız Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarının bu konuda yetkili ve deneyimli olduğu unutulmamalıdır. Hekimin Estetik Cerrah olup olmadığından, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğine üye olup olmadığından emin olunmalıdır. Boğaz ağrısında  göz doktoruna ya da diş hekimine gidilmediğine göre estetik müdahale düşünüldüğünde de beyin cerrahına ya da sağlık memuruna gidilmemelidir. 

Biz sağlığınıza değer veriyoruz, siz de kendinize değer verin ve bedeninizi donanımlı, deneyimli, yetkili hekimlere teslim edin.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ 

ESTEİZMİT Estetik Cerrahi Kliniği 

0262 331 61 61 






















8 Nisan 2015 Çarşamba

SORULARLA MEME BÜYÜTME

1. Meme büyütme için konulan implantın şekli ve büyüklüğüne nasıl karar veriliyor ??

Meme implantlarının şekline ve boyutuna hastanın beklentisi göz önünde tutularak vücut yapınısına, meme boyutlarına göre karar veriliyor. Daha sonra sağlık sorunlarına yol açabilecek büyüklükler hastanın beklentisini karşılamak adına tercih edilmemektedir. Hastaların sanal ortamdan aldığı resimleri kıyaslayarak gerçekçi olmayan talepleri olabilir. Bu durumda herkesin bedeninin ve meme yapısının farklı olduğu hastaya anlatılmalıdır. Uygun olmayan büyüklükteki implantlar geç dönemde sorunlara yol açabilir.

2. Kullanılan silikonun ömrü nedir?

Silikon implant firmları ömür boyu garanti verse de yaşlanma sürecinin devam ettiği ve zamanla memede deformasyonlar oluşabileceği unutulmamalıdır. Silikon implantlar yabancı cisim olmaları nedeniyle vücutta reaksiyona yol açabilirler bu durum geç dönemde kapsül kontraktürü gibi olumsuz durumlar ile sonuçlanabilir. İkincil cerrahi müdahalelerin gerekebileceği akılda tutulmalıdır.

3. Silikon implantlar kanser yapar mı? Emzirme olumsuz etkilenir mi?

Silikon meme implantlarının kanser yaptığına dair herhangi bir veri yoktur. Hatta genelde küçük memeli bayanlara uygulandığı için kanser oranı  normal kişilere göre düşük bulunmuştur. Emzirme meme implantı sonrası olumsuz etkilenmez ancak gebelik ve emzirme süreci memede deformasyona yol açabilir.

4. İyileşme dönemi nasıl olmaktadır?

Ameliyat sonrası birkaç gün kol hareketleri ile ağrı oluşabilir. Günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz ancak fazla yorulmamalısınız. 4-5.gün işinize dönebilirsiniz. İlk günlerde meme bölgesinde ödem olacağını bunun zamanla geçeceğini ve meme dokusunun şekilleneceğini akılda bulundurmalısınız.

5. Meme büyütme ameliyatının riskleri nelerdir?

Her ameliyatta olduğu gibi meme büyütme ameliyatında önce anesteziye bağlı riskler mevcuttur. Cerrahi olarak ise çok düşük oranlarda kanama,enfeksiyon,yara açılması, proteze bağlı yabancı cisim reaksiyonu görülebilir. Ancak bunlar nadiren karşılaşılan durumlardır.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

Estetik ve Plastik Cerrahi

www.esteizmit.com


7 Nisan 2015 Salı

YUVARLAK MI? DAMLA MI?

Meme büyütme ameliyatı düşünüyorsunuz ve aklınızdakien önemli sorulardan biri meme büyütmek için yerleştrilecek implantın şeklinin nasıl olacağıdır. Meme büyütme ameliyatı tüm dünyada en sık uygulanan cerrahi estetik işlem. Bu nedenle silikon implant teknolojisi de sürekli kendini yeniliyor.


Günümüzde pürtüklü yüzeyli silikon jel dolgulu implantlar daha çok tercih ediliyor.

Silikon jel dolgulu implantlar iki şekilde üretilmektedir. İmplantlar damla (anatomik ) veya yuvarlak olabilir. Damla şeklindeki implantların üst kısmı daha az dolgunken memenin alt kısmına denk gelen bölümü daha dolgun ve öne doğru çıkıntılıdır. Yuvarlak implantların ise alt ve üstteki yükseklikleri aynıdır.

Hangisinin sizin bedeninizde daha iyi görüneceği bedeninizin yapısına ve beklentinize bağlı. Eğer üst kısımda iyi bir dolgunluk, dekolte bölgesinde belirgin bir meme görüntüsü istiyorsanız yuvarlak daha uygun. Ancak damla şeklinde implantlar doğal meme şekline daha yakın bir görüntü verir. Öte yandan kas altına konulan yuvarlak implantların üst kısımdaki geçişinin damla protez görünümüne yakın olduğu unutulmamalıdır. Eğer kas üstüne yerleştirilirse yuvarlak implantlar karşıdan bakıldığında yuvarlak görünür ve bazı kadınlar bu görüntüyü doğal bulmazlar.

Bazen tek başına silikon implant yerleştirilmesi ideal meme şeklini oluşturma da yetersiz olabilir bu durumda silikon implanta ek olarak meme dikleştirme işlemi gerekebilir. Beklentilerinizi doktorunuzla açık yüreklilikle paylaşmayı unutmayın.


Op.Dr.Nurgül Altuntaş

ESTEİZMİT

0262 331 61 61

Vücut benlerini aldırmak sağlık sorunlarına yol açar mı?

Estetik Cerrahide izsiz ameliyat mümkün mü?

BEDEN ALGI BOZUKLUĞU ve ESTETİK

Beden algı bozukluğu  kişinin beden yapısının sorunlu olduğunu düşünmesi ve bunun sosyal sorunlara yol açacak kadar takıntı haline getirmesi olarak açıklanabilir. Her cinsten her yaştan insanı etkileyebilir ancak gençler daha çok etkilenir ve görülme sıklığı %1-2 civarındadır.

Kişi var olan bir bedensel deformiteyi abartılı şekilde yansıtabilir veya normal olan bir bölgeyi anormal olarak algılayabilir. Sorunlu olduğunu düşündüğü bölgeye odaklanır ve bunu gizlemeye çalışır.


Bu soruna sahip hastalar çoğunlukla bir plastik cerraha başvurarak sorunun düzeltilmesini isterler. Kişinin psikolojik durumu yeterince değerlendirilmeden yapılacak cerrahi işlemler olumsuzlukla sonuçlanabilir. Kişi düzeltilen bölgeyi yine deforme olarak algılamaya devam eder ve başka bir cerraha giderek yeni bir işlem talep edebilir.

Yapılan bazı çalışmlar beden algı bozukluğu olan hastalarda ikincil ameliyat oranlarının yüksek olduğunu, ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyonun daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu rahatsızlığa sahip hastaların memnuniyetin düşük olduğu gösterilmiş.

Beden algı bozukluğuna sahip hastaların cerrahi işlemler için değil de bu sorunun büyütülmemesi gerektiğine dair cesaretlendirilmeye ihtiyacı vardır. Kendisinden daha kötü durumdaki hastaların görselleri hastayla paylaşılabilir, sorun olarak gördüğü bölgenin gizlenmesi konusunda tavsiyelerde bulunulabilir.

Estetik Cerrahlar bu hastalığı iyi tanıyarak tekrarlayan cerrahi müdahaleler ile bu hastaların mutsuz olmasının önüne geçebilir. Beden algı bozukluğu farkedilen hastaların profesyonel yardım alması mutlaka sağlanmalıdır.

Op.Dr.Nurgül ALTUNTAŞ

Esteizmit

www.esteizmit.com